EVİNE KARINCA KOLONİSİ KURMUŞ
Depremleri önceden tahmin ediyor !
Evinde 24 karınca kolonisi kuran öğretmen Kadir Sütçü, depremleri önceden tahmin ediyor.
Karıncaların
yuvadan kaçma, sağa sola devrilme, ateş üzerindeymiş gibi yürüme, yol
şaşırma, kasılma, havale geçirme gibi davranış bozukluklarıyla ve
sebepsiz ölümleriyle İstanbul'da deprem olup olmayacağını ve depremin
büyüklüğünü tahmin eden Sütçü, her ile "koloni takip merkezi" kurulması
gerektiğini vurguluyor.
Olası bir İstanbul depremini tahmin etmek İçin evinde 24 karınca
kolonisi kurmasıyla basına yansıyan öğretmen Kadir Sütçü, şimdi
karıncaların yanı sıra uydu fotoğraflarından da deprem tahmini yapıyor.
1 Temmuz 2007 tarihinden beri her gün web sitesinde karıncalardan yola
çıkarak yaptığı deprem tahminlerini yayınlayan Sütçü, İki aydır da
uydudan deprem bulutlarını takip ederek tahminlerde bulunuyor. Biz de
bir haftalığına bu tahminlerinin tutup tutmadığını izledik. Antalya,
Bilecik, Çin, Sumatra ve Ege Denizi için yaptığı tahminlerin hepsi
gerçekleşti.
Basında "karıncalarla depremi bilen adam" olarak tanınan ve İstanbul
Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde Eğitici Bilişim Teknolojileri
Formatör öğretmeni olarak görev yapan Sütçü, karıncaların deprem Öncesi
gösterdiği 15 rutin hareket olduğunu ve bu hareketlere göre depremin
büyüklüğünün tahmin edilebileceğini söylüyor. 11 Kasım 1999 tarihinden
bu yana, altı saat aralıklarla karıncalarını gözlemleyen ve durumlarını
not eden Sütçü, Tokat Gaziosmanpaşa Ziraat Fakültesi ve Marmara
Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu. Baltalimanı'ndaki evinde ziyaret
ettiğimiz Sütçü, bize çalışmalarını, tahmin yöntemlerini ve deprem
tahmini yapmaya nasıl başladığını anlattı. Sütçü'nün hikâyesi bir erik
ağacı ile başlıyor: "11 Kasım 1999 günü bahçemde gezerken, karıncaların
yuvalarından kaçıp erik ağacının gövdesine dolandıklarını gördüm.
Ziraatçı olduğum İçin dikkatimi çekti tabii. Ertesi gün 12 Kasım'da
Düzce depremi oldu, O günden sonra gözümü karıncalardan ayırmamaya
karar verdim. Yarısı bahçemde, yansı evde ve her birinde biner marangoz
karınca olmak üzere 24 kolonim var. Dokuz yıldır Kandilli
Rasathanesinin deprem kayıtlarıyla karıncalarımın hareketlerini
karşılaştırıyorum. Depremden birkaç gün önce sıra dışı davranırlarda
bulunduklarını tespit ettim."
KARINCALARIN 15 KRİTİK HAREKETİ!
Peki Kadir Sütçü'nün mikroskop yardımıyla incelediği bu karınca
hareketleri neler? Karıncaların ilk sıra dışı hareketi elbette yuvadan
dışarı çıkmaları. Ardından düşme, sağa sola devrilme, ateş üzerindeymiş
gibi yürüme, yol şaşırma, dağınık yürüme, yuva ağzında kümeleşme,
kasılma, uyuşukluk ve havale geçirme hareketleri geliyor. Bu
hareketler, 4.0 büyüklüğüne kadar olan önemsiz bir depreme işaret
ediyor. 4.0 ile 5.0 arası depremlerin öncesinde ise saydığımız tüm sıra
dışı davranışların yanı sıra, sebepsiz yere her koloniden yüzde 20-30
civarında karınca ölüyor. 5.0 ile 6.0 büyüklük aralığındaki
depremlerden önce de sıra dışı davranışlara yüzde 40-50 oranında ölüm
ekleniyor. Depremin büyüklüğü 7.0'a vuruyorsa bu oran yüzde 60')
buluyor. 7.0 üzeri depremlerden Önce İse kolonilerdeki karıncaların
yüzde SO'i nedensizce ölüyor. Bu toplu ölümden önce yıldız şeklinde bir
küme oluşturan karıncalar ölüme de hep birlikte gidiyor. Sütçü,
karıncaların depremden önce yeraltından gelen elektromanyetik
dalgalanmalardan rahatsız olarak bu tür sıra dışı davranışlarda
bulunduklarını ve öldüklerini söylüyor.
KARINCALARI KUVARS ÇARPIYOR
Sütçü'nün bu açıklaması akla yatkın. Üstelik bilimsel desteği de var.
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden emekli öğretim
üyesi Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın www.sismikaktivite.org adresinde
yayımlanan "Üç deprem bulutu" başlıklı makalesinde, Sütçü'nün
''elektromanyetik dalgalanma" dediği durum şöyle anlatılıyor: "Deprem
yaklaştığında gerilen ve bükülen kayalann içerisindeki SiO2 bile§İmli
kristaller, moleküllerindeki silisyum atomlarının elektron
yörüngelerinden, atomların dışına çok miktarlarda elektron
fışkırtırlar." İşte buna, yani kristal yapıdaki cisimlerin kendilerine
dışarıdan uygulanan basınç miktarı ile orantılı olarak elektrik üretme
özelliğine "piezoelektrik" olay deniyor. SiCVnİn saf hali olan ve
yeryüzünde fazlaca bulunan "kuvars" kristali, fay hatlarında
"piezoelektrik" olaya sebep oluyor. Prof. Dr. Uğur Kaynak, makalesinde
bu durumu kolay anlaşılabilmesi için şöyle açıklamış:
ÇAKAR ÇAKMAZ ÇAKAN ÇAKMAK
"Piezoelektrik olayın en güzel uygulaması, ilk geldiğinde 'çakar çakmaz
çakan çakmak' diye reklamı yapılan manyetolu çakmaklarda görülebilir.
Ancak bu tertibata Türkiye'de yanlışlıkla manyetolu çakmak adı
verilmiştir. Dikkat ederseniz çakmağın İçerisinde döndürülen bîr
manyeto olmayıp, onun yerine, tepesine küçük bir çekiçle vurulan bir
kuvars kristali vardır. Minicik bir çakmak İçerisindeki minicik bîr
kuvars kristali, parmağınızdan aldığı mekanik enerji ile, yaklaşık
15-20 bin voltluk bir elektrik yükü atlaması (şerare) oluşturduğuna
göre, varın siz bir fay zonundaki milyarlarca ton kuvars kristali
eğilip büküldüğünde, ne kadar elektron fışkırtır hesap edin. Kısacası,
levhaların hareketi dolayısı İle gerilim altında kalan deprem
odaklanndaki (fay zonlarındaki) kayaç gerginliği dayanılmaz düzeylere
çıktığında, yani depreme az bir zaman kala, hem magnetik hem de
elektrostatik enerji salınımları olur."
KARINCALAR GÖNEN DEPREMİNİ BİLMİŞTİ
Sütcü'nün karıncaların ölümüne sebep olduğunu söylediği
"elektromanyetik dalgalanma", Prof. Kaynak'ın söz ettiği "piezoeiektrik
olay" olabilir. Karıncaların bu olayı depremden birkaç gün önce
hissetmeleri, hareketlerini takip ederek depremden korunmamızı
sağlayabilir. Sütcü'nün karıncalarıyla Önceden tahminde bulunduğu ve
beş saat öncesinden basma mail atarak haber verdiği en etkili deprem,
10 Haziran 2008'de Balıkesir Gönen'de meydana gelen ve İstanbul'da da
hissedilen 4.9 büyüklüğündeki deprem.
UYDUDAN DEPREM BULUTLARINI DA İZLİYOR
Kadir Sütçü, karıncaların yanı sıra bir yıldır da uydudan bulut
fotoğraflarını takip ederek çeşitli ülkeler İçin deprem tahminlerinde
bulunuyor.
Uydudan veya çıplak gözle görülen ince uzun bulutların deprem habercisi
olduğunu söyleyen Sütçü, günlük olarak sitesine tahminlerini yazıyor.
Bu tahminler üç-beş gün İçinde genellikle tutuyor. Buna bizim de şahit
olduğumuzu söylememiz bu noktada yanlış olmaz. Kendisiyle röportaj
yaptığımız gün (24 Aralık), Antalya ve Balıkesir civarında hafif
şiddette depremler olacağını söylemişti. Ertesi gün Antalya'da ve
Bilecik'te deprem olduğunu Kandilli Rasathanesi'nin web sitesinden
gördük. Sütçü bu görüşmemiz sırasında yurtdışına yönelik olarak da bir
tahminde bulunmuş, bir gün önce farkına vardığı Hindistan'dan Çin'e
kadar uzanan ince bulutu uydu görüntüsü üzerinden bize de göstererek,
Çin'de 4.0-5.0 büyüklüğünde bir deprem olacağını iddia etmişti, iki gün
sonra 26 Aralık'ta gerçekten de Çin ve Pakistan'da iddia ettiği şiddet
aralıklarında iki deprem gerçekleşti. 27 Aralık tarihinde de Endonezya,
Sumatra'da 5.5-6.5 büyüklüğünde deprem olacağını söylemişti ki, 30
Aralık'ta Sumatra'nın kuzeyinde 5.9 büyüklüğünde bir deprem meydana
geldi. Sütcü'nün 28 Aralık'ta Ege denizi açıklarında ve Yunanistan'da
4.0'dan büyük bir deprem olacağı tahmini ise, hemen ertesi gün Ege
denizinde gerçekleşen 5.2 büyüklüğündeki deprem ile gerçekleşmiş oldu.
Merak edenler www.dkos.org adresinden Sütcü'nün günlük tahminlerini
okuyup, bu tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini takip edebilir.
Bilim adamları da yıllardır uydu fotoğraflarından ve gözle takip
edilebilen alçak bulutlardan deprem tahmini yapabilme konusunda
çalışıyor. NASA ve DEME-TER projesi tarafından desteklenen İngiltere
Meteodeprem Araştırma Merkezi Başkanı Ronald Karel, deprem bulutları
üzerine çalışan en tanınmış isimlerden. Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın "Üç
deprem bulutu" başlıklı makalesinde de bu ince ve uzun deprem
bulutlarına "piezoeiektrik olay" denen elektron fışkırmalarının sebep
olduğu anlatılıyor.
SÜTÇÜ'NÜN TAHMİNLERİNİ ABD DE İSTİYOR!
Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırmalar Departmanı (USGS) da
Kadir Sütcü'nün çalışmalarını yakından takip ediyor. 27 Kasım 2008'de
Panama'nın Costa Rica sınırı yakınlarında meydana gelen 6.2
şiddetindeki depremi 10 gün öncesinden tahmin eden Sütçü, bu tahminini
bir rapor halinde e-mail aracılığıyla USGS'ye göndermiş. USGS
yetkilileri ise bunun üzerine Sütçü'den ABD deprem tahminlerini devamlı
olarak kendileriyle paylaşmasını talep etmiş. Sütçü, ABD üzerindeki
tahminlerini artık USSS yetkililerine gönderiyor. Sütcü'nün,
linda@usgs.gov mail hesabıyla yaptığı yazışmaları kendi güzlerimizle de
gördük.
'HER İLE KOLONİ TAKİP MERKEZİ KURULMALI"
Kadir Sütçü, karıncalar ve bulutlar üzerine yaptığı çalışmalarını 1
Aralık 2008 tarihinde Sarıyer ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdi.
İlçe tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, oradan da Millî Eğitim
Bakanlığı Projeler Kurulu'na gönderilen çalışmalar, eğer uygun
görülürse Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına iletilecek. Kadir Sütçü,
eğer görevlendirilirse seve seve çalışmalarına devam edeceğini söylüyor
ve her ile karınca kolonisi takip merkezleri kurulması gerektiğini
belirtiyor. (Aktüel dergisi)
08.Ocak.2009 22:22:46
Evinde 24 karınca kolonisi kuran öğretmen Kadir Sütçü, depremleri önceden tahmin ediyor.
Karıncaların
yuvadan kaçma, sağa sola devrilme, ateş üzerindeymiş gibi yürüme, yol
şaşırma, kasılma, havale geçirme gibi davranış bozukluklarıyla ve
sebepsiz ölümleriyle İstanbul'da deprem olup olmayacağını ve depremin
büyüklüğünü tahmin eden Sütçü, her ile "koloni takip merkezi" kurulması
gerektiğini vurguluyor.
Olası bir İstanbul depremini tahmin etmek İçin evinde 24 karınca
kolonisi kurmasıyla basına yansıyan öğretmen Kadir Sütçü, şimdi
karıncaların yanı sıra uydu fotoğraflarından da deprem tahmini yapıyor.
1 Temmuz 2007 tarihinden beri her gün web sitesinde karıncalardan yola
çıkarak yaptığı deprem tahminlerini yayınlayan Sütçü, İki aydır da
uydudan deprem bulutlarını takip ederek tahminlerde bulunuyor. Biz de
bir haftalığına bu tahminlerinin tutup tutmadığını izledik. Antalya,
Bilecik, Çin, Sumatra ve Ege Denizi için yaptığı tahminlerin hepsi
gerçekleşti.
Basında "karıncalarla depremi bilen adam" olarak tanınan ve İstanbul
Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde Eğitici Bilişim Teknolojileri
Formatör öğretmeni olarak görev yapan Sütçü, karıncaların deprem Öncesi
gösterdiği 15 rutin hareket olduğunu ve bu hareketlere göre depremin
büyüklüğünün tahmin edilebileceğini söylüyor. 11 Kasım 1999 tarihinden
bu yana, altı saat aralıklarla karıncalarını gözlemleyen ve durumlarını
not eden Sütçü, Tokat Gaziosmanpaşa Ziraat Fakültesi ve Marmara
Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu. Baltalimanı'ndaki evinde ziyaret
ettiğimiz Sütçü, bize çalışmalarını, tahmin yöntemlerini ve deprem
tahmini yapmaya nasıl başladığını anlattı. Sütçü'nün hikâyesi bir erik
ağacı ile başlıyor: "11 Kasım 1999 günü bahçemde gezerken, karıncaların
yuvalarından kaçıp erik ağacının gövdesine dolandıklarını gördüm.
Ziraatçı olduğum İçin dikkatimi çekti tabii. Ertesi gün 12 Kasım'da
Düzce depremi oldu, O günden sonra gözümü karıncalardan ayırmamaya
karar verdim. Yarısı bahçemde, yansı evde ve her birinde biner marangoz
karınca olmak üzere 24 kolonim var. Dokuz yıldır Kandilli
Rasathanesinin deprem kayıtlarıyla karıncalarımın hareketlerini
karşılaştırıyorum. Depremden birkaç gün önce sıra dışı davranırlarda
bulunduklarını tespit ettim."
KARINCALARIN 15 KRİTİK HAREKETİ!
Peki Kadir Sütçü'nün mikroskop yardımıyla incelediği bu karınca
hareketleri neler? Karıncaların ilk sıra dışı hareketi elbette yuvadan
dışarı çıkmaları. Ardından düşme, sağa sola devrilme, ateş üzerindeymiş
gibi yürüme, yol şaşırma, dağınık yürüme, yuva ağzında kümeleşme,
kasılma, uyuşukluk ve havale geçirme hareketleri geliyor. Bu
hareketler, 4.0 büyüklüğüne kadar olan önemsiz bir depreme işaret
ediyor. 4.0 ile 5.0 arası depremlerin öncesinde ise saydığımız tüm sıra
dışı davranışların yanı sıra, sebepsiz yere her koloniden yüzde 20-30
civarında karınca ölüyor. 5.0 ile 6.0 büyüklük aralığındaki
depremlerden önce de sıra dışı davranışlara yüzde 40-50 oranında ölüm
ekleniyor. Depremin büyüklüğü 7.0'a vuruyorsa bu oran yüzde 60')
buluyor. 7.0 üzeri depremlerden Önce İse kolonilerdeki karıncaların
yüzde SO'i nedensizce ölüyor. Bu toplu ölümden önce yıldız şeklinde bir
küme oluşturan karıncalar ölüme de hep birlikte gidiyor. Sütçü,
karıncaların depremden önce yeraltından gelen elektromanyetik
dalgalanmalardan rahatsız olarak bu tür sıra dışı davranışlarda
bulunduklarını ve öldüklerini söylüyor.
KARINCALARI KUVARS ÇARPIYOR
Sütçü'nün bu açıklaması akla yatkın. Üstelik bilimsel desteği de var.
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden emekli öğretim
üyesi Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın www.sismikaktivite.org adresinde
yayımlanan "Üç deprem bulutu" başlıklı makalesinde, Sütçü'nün
''elektromanyetik dalgalanma" dediği durum şöyle anlatılıyor: "Deprem
yaklaştığında gerilen ve bükülen kayalann içerisindeki SiO2 bile§İmli
kristaller, moleküllerindeki silisyum atomlarının elektron
yörüngelerinden, atomların dışına çok miktarlarda elektron
fışkırtırlar." İşte buna, yani kristal yapıdaki cisimlerin kendilerine
dışarıdan uygulanan basınç miktarı ile orantılı olarak elektrik üretme
özelliğine "piezoelektrik" olay deniyor. SiCVnİn saf hali olan ve
yeryüzünde fazlaca bulunan "kuvars" kristali, fay hatlarında
"piezoelektrik" olaya sebep oluyor. Prof. Dr. Uğur Kaynak, makalesinde
bu durumu kolay anlaşılabilmesi için şöyle açıklamış:
ÇAKAR ÇAKMAZ ÇAKAN ÇAKMAK
"Piezoelektrik olayın en güzel uygulaması, ilk geldiğinde 'çakar çakmaz
çakan çakmak' diye reklamı yapılan manyetolu çakmaklarda görülebilir.
Ancak bu tertibata Türkiye'de yanlışlıkla manyetolu çakmak adı
verilmiştir. Dikkat ederseniz çakmağın İçerisinde döndürülen bîr
manyeto olmayıp, onun yerine, tepesine küçük bir çekiçle vurulan bir
kuvars kristali vardır. Minicik bir çakmak İçerisindeki minicik bîr
kuvars kristali, parmağınızdan aldığı mekanik enerji ile, yaklaşık
15-20 bin voltluk bir elektrik yükü atlaması (şerare) oluşturduğuna
göre, varın siz bir fay zonundaki milyarlarca ton kuvars kristali
eğilip büküldüğünde, ne kadar elektron fışkırtır hesap edin. Kısacası,
levhaların hareketi dolayısı İle gerilim altında kalan deprem
odaklanndaki (fay zonlarındaki) kayaç gerginliği dayanılmaz düzeylere
çıktığında, yani depreme az bir zaman kala, hem magnetik hem de
elektrostatik enerji salınımları olur."
KARINCALAR GÖNEN DEPREMİNİ BİLMİŞTİ
Sütcü'nün karıncaların ölümüne sebep olduğunu söylediği
"elektromanyetik dalgalanma", Prof. Kaynak'ın söz ettiği "piezoeiektrik
olay" olabilir. Karıncaların bu olayı depremden birkaç gün önce
hissetmeleri, hareketlerini takip ederek depremden korunmamızı
sağlayabilir. Sütcü'nün karıncalarıyla Önceden tahminde bulunduğu ve
beş saat öncesinden basma mail atarak haber verdiği en etkili deprem,
10 Haziran 2008'de Balıkesir Gönen'de meydana gelen ve İstanbul'da da
hissedilen 4.9 büyüklüğündeki deprem.
UYDUDAN DEPREM BULUTLARINI DA İZLİYOR
Kadir Sütçü, karıncaların yanı sıra bir yıldır da uydudan bulut
fotoğraflarını takip ederek çeşitli ülkeler İçin deprem tahminlerinde
bulunuyor.
Uydudan veya çıplak gözle görülen ince uzun bulutların deprem habercisi
olduğunu söyleyen Sütçü, günlük olarak sitesine tahminlerini yazıyor.
Bu tahminler üç-beş gün İçinde genellikle tutuyor. Buna bizim de şahit
olduğumuzu söylememiz bu noktada yanlış olmaz. Kendisiyle röportaj
yaptığımız gün (24 Aralık), Antalya ve Balıkesir civarında hafif
şiddette depremler olacağını söylemişti. Ertesi gün Antalya'da ve
Bilecik'te deprem olduğunu Kandilli Rasathanesi'nin web sitesinden
gördük. Sütçü bu görüşmemiz sırasında yurtdışına yönelik olarak da bir
tahminde bulunmuş, bir gün önce farkına vardığı Hindistan'dan Çin'e
kadar uzanan ince bulutu uydu görüntüsü üzerinden bize de göstererek,
Çin'de 4.0-5.0 büyüklüğünde bir deprem olacağını iddia etmişti, iki gün
sonra 26 Aralık'ta gerçekten de Çin ve Pakistan'da iddia ettiği şiddet
aralıklarında iki deprem gerçekleşti. 27 Aralık tarihinde de Endonezya,
Sumatra'da 5.5-6.5 büyüklüğünde deprem olacağını söylemişti ki, 30
Aralık'ta Sumatra'nın kuzeyinde 5.9 büyüklüğünde bir deprem meydana
geldi. Sütcü'nün 28 Aralık'ta Ege denizi açıklarında ve Yunanistan'da
4.0'dan büyük bir deprem olacağı tahmini ise, hemen ertesi gün Ege
denizinde gerçekleşen 5.2 büyüklüğündeki deprem ile gerçekleşmiş oldu.
Merak edenler www.dkos.org adresinden Sütcü'nün günlük tahminlerini
okuyup, bu tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmediğini takip edebilir.
Bilim adamları da yıllardır uydu fotoğraflarından ve gözle takip
edilebilen alçak bulutlardan deprem tahmini yapabilme konusunda
çalışıyor. NASA ve DEME-TER projesi tarafından desteklenen İngiltere
Meteodeprem Araştırma Merkezi Başkanı Ronald Karel, deprem bulutları
üzerine çalışan en tanınmış isimlerden. Prof. Dr. Uğur Kaynak'ın "Üç
deprem bulutu" başlıklı makalesinde de bu ince ve uzun deprem
bulutlarına "piezoeiektrik olay" denen elektron fışkırmalarının sebep
olduğu anlatılıyor.
SÜTÇÜ'NÜN TAHMİNLERİNİ ABD DE İSTİYOR!
Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırmalar Departmanı (USGS) da
Kadir Sütcü'nün çalışmalarını yakından takip ediyor. 27 Kasım 2008'de
Panama'nın Costa Rica sınırı yakınlarında meydana gelen 6.2
şiddetindeki depremi 10 gün öncesinden tahmin eden Sütçü, bu tahminini
bir rapor halinde e-mail aracılığıyla USGS'ye göndermiş. USGS
yetkilileri ise bunun üzerine Sütçü'den ABD deprem tahminlerini devamlı
olarak kendileriyle paylaşmasını talep etmiş. Sütçü, ABD üzerindeki
tahminlerini artık USSS yetkililerine gönderiyor. Sütcü'nün,
linda@usgs.gov mail hesabıyla yaptığı yazışmaları kendi güzlerimizle de
gördük.
'HER İLE KOLONİ TAKİP MERKEZİ KURULMALI"
Kadir Sütçü, karıncalar ve bulutlar üzerine yaptığı çalışmalarını 1
Aralık 2008 tarihinde Sarıyer ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne verdi.
İlçe tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne, oradan da Millî Eğitim
Bakanlığı Projeler Kurulu'na gönderilen çalışmalar, eğer uygun
görülürse Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına iletilecek. Kadir Sütçü,
eğer görevlendirilirse seve seve çalışmalarına devam edeceğini söylüyor
ve her ile karınca kolonisi takip merkezleri kurulması gerektiğini
belirtiyor. (Aktüel dergisi)
08.Ocak.2009 22:22:46